Polimer biliminin son yıllardaki en dikkat çekici gelişmelerinden biri olan viskoelastik poliüretan sistemler, benzersiz mekanik özellikleri ve geniş uygulama alanlarıyla öne çıkmaktadır. Bu sistemler, klasik elastomerlerden farklı olarak hem viskoz hem de elastik davranış sergileyebilme özellikleri sayesinde, modern mühendislik uygulamalarında giderek artan bir kullanıma sahip olmaktadır.
Viskoelastik poliüretan köpükler üzerine ağırlık uygulandığında, köpük yavaşça şekil değiştirir ve ağırlık kaldırıldığında eski haline zamanla geri döner. Bu yavaş iyileşme davranışı, köpüğün nesnenin şekline kademeli olarak uyum sağlamasına ve sürekli bir basınç dağılımı sunmasına olanak tanır. Ayrıca, viskoelastik köpükler, yavaş iyileşme (slow recovery) özellikleri sayesinde titreşimleri ve darbeleri etkili bir şekilde emme yeteneğine sahiptir, bu da onları yastıklama ve koruma gerektiren uygulamalar için ideal hale getirir. Bir diğer önemli özellikleri ise sıcaklık duyarlılığıdır; çevre sıcaklığı ve vücut ısısına tepki veren viskoelastik köpükler, ısındıkça daha yumuşar ve bu sayede vücut hatlarına daha rahat uyum sağlar. Bu özellik, özellikle yataklar, yastıklar ve koltuk minderleri gibi ürünlerde konforu artırmak için büyük bir avantaj sağlar. Viskoelastik poliüretanların bu özgün karakteri, malzemenin moleküler yapısından kaynaklanmakta ve kullanım alanına göre özelliklerinin hassas bir şekilde ayarlanabilmesine olanak tanımaktadır.
Viskoelastik poliüretan sistemlerinin temelini oluşturan moleküler yapı, kompleks bir kimyasal yapıya dayanmaktadır. Bu yapının ana mekanizmasını izosiyanat grupları ile poliol molekülleri arasındaki kontrollü reaksiyonlar sonucu oluşan üretan bağları oluşturur. Yumuşak segment olarak adlandırılan poliol zincirleri, malzemenin viskoz özelliklerinden sorumluyken, sert segment olarak bilinen izosiyanat- bazlı yapılar, elastik davranışı sağlar. Poliüretan köpüklerin viskoelastik özellikleri, kullanılan polioller ve izosiyanatlar arasındaki moleküler ağırlık dağılımı ve işlevsellikler kontrol edilerek ayarlanabilir. Polioller ve zincir uzunlukları, nihai ürünün fiziksel özelliklerini doğrudan etkileyen önemli parametrelerdir; yüksek moleküler ağırlıklı polioller, daha esnek ve yumuşak malzemelerin oluşmasına yol açarken, kısa zincirli polioller daha sert ve dayanıklı yapılar üretir. Ayrıca, çapraz bağlanma yoğunluğu da malzemenin mekanik özelliklerini önemli ölçüde etkiler; optimal çapraz bağlanma yoğunluğu, istenen viskoelastik davranışın elde edilmesi açısından kritik bir faktördür.
Viskoelastik poliüretan sistemleri, endüstriyel uygulamalarda geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir. Otomotiv sektöründe, araç süspansiyon sistemlerinde ve titreşim sönümleyici elemanlarda yaygın olarak kullanılır. Bu uygulamalarda, malzemenin yük altındaki dinamik davranışı ve enerji absorpsiyon kapasitesi önem kazanır. Medikal alanda, viskoelastik poliüretanların biyouyumlu versiyonları, ortopedik destekler ve protez malzemeleri olarak kullanılır. Bunların yayında yaygın olarak yastık, yatak, minder uygulamaları mevcuttur.
Kalıp ayırıcılar, viskoelastik poliüretan üretim sürecinde kritik bir rol oynayan yardımcı kimyasal maddelerdir. Bu malzemeler, polimer sistemlerin kalıptan sorunsuz bir şekilde çıkarılmasını sağlar ve yüzey gerilimini düzenler. Kalıp ayırıcılar ürünün yüzey kalitesini optimize eden ve üretim verimliliğini artıran önemli bileşenlerdir. Bu sistemlerde öncelikle köpük yapısının korunması esastır.
Kalıp ayırıcı,
Termal özellikler açısından, reaksiyon sırasında uygulama sıcaklıklarda kararlılığını korumalı ve süngerin termal iletkenliğini olumsuz etkilememelidir. Yüzey kalitesi söz konusu olduğunda, pürüzsüz bir yüzey elde edilmeli, çökme, kabarcık gibi yüzey kusurları oluşmamalı ve kalıp desenini doğru aktarabilmelidir. Memory foam özelliğini, geri dönüş süresini ve sünger elastikiyetini bozmayan kalıp ayırıcılar tercih edilmelidir. Poliol ve izosiyanat sistemleriyle uyumlu olması, katalizör sistemlerini etkilememesi ve kürlenme sürecini engellememesi de önemli kriterlerdir. Proses açısından kolay uygulanabilir olmalı ve kalıpta homojen dağılım sağlamalıdır. Kalıptan çıkarma performansı değerlendirildiğinde, temiz ve kolay kalıp ayırma özelliği göstermeli, minimum güç gerektirmeli ve parça yüzeyinde kalıntı bırakmamalıdır. Viskoelastik süngere özel gereksinimlerde, köpüğün yumuşaklık derecesini etkilememeli, basınç dağılımını bozmamalıdır. Kullanılan kalıp ayırıcı karakterizasyonuyla tüm bu özelliklerin optimize edilmesi, kaliteli ve performansı yüksek viskoelastik sünger üretimi için temel gerekliliktir. Viskoelastik poliüretan sistemleri için kullanılan su bazlı kalıp ayırıcılar geniş uygulama alanına sahiptir. Su bazlı formülasyonlar düşük uçucu organik bileşik (VOC) içeriği ile daha güvenli kullanım sağlar.
Teknik Kimya’nın viskoelastik poliüretan sistemleri için geliştirdiği çözümler kalıp yüzeyinde iyi yayılarak düzgün bir film oluşturur, bu sayede üretilen viskoelastik parçalar istenilen özelliklere sahip olur.
Armaliz 2530, Armaliz 2530, Armaliz 2533, Armaliz 2535 ve Armaliz 2536 ürünleri esnek poliüretan sünger ve viskoelastik poliüretan sistemleri için geliştirilmiştir. Bu ürünler farklı yağlılık özelliklerine sahiptir. Dengeli ayırma sağlar. Çalışma ortamında stabildir, faz ayrımı gözlemlenmez. Bu serideki ürünler yanıcı ve parlayıcı olmadığından uygulama ortamını güvenli hale getirir. Kalıp yüzeyine spreyleme şeklinde uygulanır.
Ürünler (Products) | Özellikleri (Properties) |
---|---|
Armaliz 2530 | Viskoelastik ve esnek poliüretan sünger için kuru yüzey özelliği veren su bazlı kalıp ayırıcı. |
Armaliz 2521 | Viskoelastik ve esnek poliüretan sünger için yağlı yüzey özelliği veren su bazlı kalıp ayırıcı. |
Armaliz 2533 | Viskoelastik ve esnek poliüretan sünger için hafif yağlı yüzey özelliği veren su bazlı kalıp ayırıcı. |
Armaliz 2535 | Viskoelastik ve esnek poliüretan sünger için hafif yağlı/yağlı yüzey özelliği veren su bazlı kalıp ayırıcı. |
Armaliz 2536 | Viskoelastik ve esnek poliüretan sünger için yağlı yüzey özelliği veren su bazlı kalıp ayırıcı. |